Ekran süresini azaltma yolunda: Anlatacağım çalışma bir sebep-sonuç çalışması değil. Her şeyin sorumlusu teknoloji de değil. Ancak aradaki paralelliği ve olası bağlantıyı gösteren çok değerli bir çalışma.
2021 yılında yapılan bu araştırma, otizm tanılı çocukların nörotipik (otizm tanısı olmayan) çocuklara kıyasla günde çok daha fazla süre ekrana baktığını saptamış durumda. Araştırmacılar, otizm tanılı çocuklardan, gün içinde ekrana daha uzun süre bakanların daha fazla otizm belirtisine (duyusal belirtiler başta olmak üzere) ve gelişimsel geriliğe (özellikle dil gelişiminde) sahip olduğunu da ifade etmişler. Son olarak da çocuk ne kadar küçükse, ekran süresinin artan otizm belirtileriyle orantısının da o kadar yüksek olduğunu da eklemişler.
Biliyorum çalışıyorsunuz, birden fazla çocuğa bakıyorsunuz, kendi ebeveynlerinizle ilgileniyorsunuz, yemek yapıyorsunuz, ve sizin de bir hayatınız var. Bazen çocuğunuzu nasıl meşgul edebileceğinizi bilemiyor olabilirsiniz. Ancak ekran sürelerini oldukça düşük seviyede tutmak gerektiğinde hemfikir olduğumuzdan eminim. Bu noktada atabileceğiniz iki önemli adım var.
1 Çocuğunuzun ne gibi aktiviteleri kendi başına yapabildiğini keşfetmek. Yapmaktan zevk aldığı, siz meşgulken onun da kendini meşgul tutacağı neler olabileceğini bulmak ve onu bu aktivitelere yönlendirmek.
2 Televizyon kumandası, telefon, tablet gibi cihazların erişilebilirliğinin sizde olması. Tercihimiz çocuğunuzun istediği zaman bu cihazlara ulaşabilmesi değil, sizin belirlediğiniz zamanda ve süre aralığında sahip olması yönünde.
Dong et. al (2021). Correlation between screen time and autistic symptoms as well as development quotients in children with autism spectrum disorder. Frontiers in Psychiatry.